"Sektörel bazda büyümenin ve karlılığın devamını sağlamak oldukça kritik."

  • Anasayfa
  • Haberler
  • "Sektörel bazda büyümenin ve karlılığın devamını sağlamak oldukça kritik."

"Sektörel bazda büyümenin ve karlılığın devamını sağlamak oldukça kritik."

Rönesans Reasürans ve Sigorta Brokerliği Genel Müdürü Rabia Yılmaz, küresel krizlerin sigorta ve reasürans sektörüne etkileri hakkında görüş ve önerilerini paylaştı.

rabia-yilmaz-ronesans-brokerlik-genel-mudur-1670779934

Dünya, salgın hastalıklar, iklim değişikliği gibi etkilerin yarattığı sonuçları yönetmeye çalışırken, küresel çapta artan enflasyonun da eklenmesiyle derin bir krizle karşı karşıya.

Tüm sektörler bu krizden nasibini alırken, daha az hasarla çıkabilmek veya ayakta kalabilmek için farklı yöntemler geliştiriyor.
Sigorta ve reasürans dünyası da en çok etkilenen sektörler arasında.  Doğal afetler, iklim değişikliği, terör olayları, savaşlar gibi risklerin yol açtığı hasarlardan olumsuz etkilenen sigorta ve reasürans piyasasında sermaye sorunlarının da yaşandığı belirtiliyor. Bu durum, marketin oldukça korumacı davranmasına neden oluyor. Uzun yıllar belirli risklere teminat sağlayan, bilinen tabirle ‘’lider’’ konumda olan sigortacıların dahi, gelinen noktada oldukça seçici olduklarını, belirli risklerden tamamen çıktıklarını veya şartları ağırlaştırarak risklere katılım sağladıklarını görüyoruz. Bundan birkaç yıl evvel riskli grupta değerlendirilen varlıklarda dahi rekabeti sağlarken, şimdilerde sigortalının riskin bir kısmını üzerinde tutmak durumunda kaldığına şahit oluyoruz. Son günlerde sıkça duyduğumuz tabirle ‘’hard’’ market koşullarıyla karşı karşıyayız.

Aldığımız izlenimlere göre, 2022 yılında hissettiğimiz bu etkilerin, sigorta ve reasürans marketinin karlılık hedeflerini de göz önüne aldığımızda, 2023 yılında tepkilerin daha da derinleşmesi bekleniyor.

Sigortalılar cephesinde ise;
Alışılmamış düzeyde karşılaşılan fiyat artışlarından kaynaklı memnuniyetsizlikler söz konusu. Diğer yandan, değişen riskler ve buna bağlı artan sigorta ihtiyaçlarını temin etmekte zorluk yaşıyorlar.

Hem enflasyon hem de artan risklerin yol açtığı çift etkiyi en aza indirmeye çalışan sigortalıların, gelinen noktada daha fazla sigorta aracısıyla temasa geçtiğini veya mevcut aracısını değiştirme eğiliminde olduğunu görüyoruz. Tepkisel yaklaşımla herhangi bir sigorta teminatı almadan ilerleyenler de var.

Sigorta aracıları için bu durum, yeni iş fırsatlarının yakalanması bakımından olumlu gibi görünse de sürdürülebilirlik ve sektörün bu süreci sağlıklı yönetmesi bakımından ilave sorumluluklar getiriyor. Sigortanın temin edilmesine aracı olmanın getirdiği bilinçle, bugüne kadar en iyi şartları, en makul primler ile sigortalıya sunmak için var gücüyle çalışan, rekabetin sınırlarını zorlayan sigorta aracıları, belki de içinde bulunduğumuz koşullar nedeniyle;
          
- Temin edilen şartlar ne kadar daha sürdürülebilir?
- İlerleyen dönemlerde riskleri devredeceğimiz kaynak veya kaynaklar bulabilecek miyiz?
- En ucuz fiyatı sunmak, sigortalıyı gerçekten korumak mıdır?

gibi soruların cevaplarını ararken, bir yandan da risk farkındalığının artırılmasına yönelik çaba sarfetmelidir.

Uzmanlar, özellikle iklim değişikliğinin etkisini artırarak devam ettireceğini belirtiyor. Gün geçtikçe globalleşen ve dijitalleşen dünyanın getirdiği ilave riskleri de göz önünde bulundurduğumuzda, koşulların geçici olmadığını, marketin yeni bir pozisyon alma sürecinde olduğunu ifade edebiliriz.

Geçiş süreci olarak tabir edebileceğimiz bu dönem tüm taraflar için oldukça zorlayıcı oluyor. Ülkemizde risk algısı ve sigortaya katılım oranları hala çok düşük seviyelerde olsa da sektörün tüm oyuncuları olarak ‘’sürdürülebilirlik’’ hedefiyle hareket edildiğinde bu süreç daha kolay aşılacaktır.

Rabia Yılmaz
Rönesans Reasürans ve Sigorta Brokerliği